Güzeli, iyiyi, safiyet ve samimiyeti lafazan duruşla değil, toplumununa eylem olarak taşıyan insanın adıdır dava adamı…
Güzeli, iyiyi, safiyet ve samimiyeti toplumuna sırtını köprü yaparak taşıyan insanın adıdır, dava adamı…
Ücretini, sermayesini yaptığı bu hayırlı dokunuşların karşılığı olarak insanından talep etmeyen, toplumunun yüreğine hayırlı insanın, itimat edilen emin insanın hikayesini yazanın adıdır, dava adamı…
Malezya diyarlarında ülkemizi izzetli, onurlu, güçlü ve hakim güç yapmak için karınca gibi durmadan gelişim, dönüşüm ve değişim şartlarını oluşturacak bilgi ve deneylere kendini vakfetmiş olan bir dava adamının varlığını duydum. Tanımak ve yaptıkları hazırlıkları görmek için, adı İRFAN olan dava adamının, ülkemize taşınsın diye kurduğu irfan sofrasına misafir oldum…
Yıllardır ülkemizi güçlü kılacak halisane kurulmuş, tarlalara numuneleri sığmayacak büyüklükte endüstriyel tarım anlayışının nasılını, pratiğe dönüştürmüş kocaman laboratuvarlar kurduğuna şahit oldum. Buralarda ürettiği bitkileri endüstriyel ürünlere ve ilaca dönüştüren muazzam bir fabrikayı devreye soktuğunu büyük bir memnuniyetle görme imkanım oldu.
Elinden seccadesini bırakmadan namazın hakkını ödemenin ne olduğunu sanki ispat etmeye çalışan örnek, onurlu bir müslümanı gördüm.
Namazın hakkını ödemeyi öğrenmemize vesile olmasını dilediğim cuma günümüzü, tebrik ediyorum.
}