Doğan her çocuk insanlık için hem büyük bir imkan, hemde büyük bir sorundur. Okullar açıldı, yine nutuklar, başarı dilekleri, geleceklerinin mutlu ve müreffeh olması palavraları haberlerde, sosyal medyada ve cami minberlerinde dillendiriliyor.
Birkaç okulun önünde eğitime tabi tuttuğumuz çocuklarımızın durumlarını ibret gözü ile seyre çıktım. Aklın, vicdanın katledildiğini, güya özgür olmaları, özgüven duyguları gelişsin diye ruhlarının bedenlerine nasıl yem yapıldığının gördüm ve irkildim. Kimliksiz bir nesil, insanı diğer canlılardan ayıran namus, şeref ve inanç mefhumlarını ayaklarının altına almış bir nesli oluşturmak için adı okul olan değerlerin öğütüldüğü müesseseler gördüm.
Geleceğimiz için çalan siren seslerine kulak vermeliyiz. Sevgi, saygı, edep, marifet, iffet ve aklın iptalini amaçlamış köksüz, ruhsuz eğitim sistemine isyanımızı haykırmalıyız. Hiç bir gücün bizi yıkamayacaklarını anlayanlar, bizi neslimizle yıkacaklarını anlamışlar ve sessizce bu operasyonlarını neslimiz üzerinde uyguluyorlar. Hangisinin kız, hangisinin erkek çocuk olduğunu ayırt etmek için özel bir gayrete ihtiyaç gerekiyor.
Evet değerli kardeşlerim bu gün cuma. Hepimizin istikameti camiye doğru şimdilik… Ya neslimizin kıblesi…
Mehmet Mahşuk Gülaçar
Dersankoop & TRİOS Yönetim Kurulu Başkanı
}
